top of page

 

              TANZİMAT DÖNEMİ TÜRKEDEBİYATI  VİZE  1-3 FİNAL 4-5 ÜNİTE                      

Ünite 1                                     

Tanzimat Edebiyatının Arka Planı

 

1440 yılından itibaren Roma ve Floransa’da başka bir dünya algısı peşindeki insanlar klasik metinlerin çevirilerine başladılar. İlerleyen yıllarda bu eserler hakkında çok çeşitli tartışmalar ve yorumlar ortaya atıldı.

1456 yılında Gutenberg’in matbaasında kitaplar basılmaya başlandı.

1519 yılında Martin Luther İncil’i Almancaya çevirerek Roma Kilisesine savaş açtı.

15. yüzyıl boyunca Avrupa’da 1700 civarında matbaa kuruldu ve yaklaşık 15-20 milyon kitap basıldı.

Bütün bu gelişmeler 17. Yüzyıldan itibaren başta İngiltere olmak üzere Avrupa ülkelerinde meyvelerini vermeye başladı.

F. Bacon, T. Hobbes, Voltaire, Montesquieu ve Kant gibi düşünürler ön yargılar, dogmalar ve batıl inançlara karşı aklı yüceltmeye başladılar.

Aklın yükselişi 1750 yılından sonra başlayan Sanayi Devrimi’nin dayandığı temeldir. Pragmatizmin gelişimi de aynı dönemdedir. Avrupa insanı bu dönemde dünyayı işlenebilir hammadde olarak görmeye başlar.

Rasyonelleşmenin yaygınlaşmasıyla birlikte pozitivizm adeta bir din hüviyetine bürünür.

Sanayileşmenin getirdiği teknik imkânları ordularını modernize etmede de kullanan Avrupalı ülkeler dünya siyasetini yönetecek konuma eriştiler.

Avrupa’daki bu ilerleme Osmanlı topraklarındaki gayrı Müslimlerin iktidara karşıt bir tutuma girmeleri ve Avrupa ülkelerinin güdümüne girmeleri sonucunu doğurmuştur.

16. yüzyıla kadar Batıdaki gelişmeleri dikkatle takip eden Osmanlı Devleti bu tarihlerden itibaren yeniliklere ilgisi kaybederek Avrupa karşısında teknolojik bakımdan gerilemeye başlamıştır.

III. Selim döneminde Fransız Devrimi’nin neme nem bir şey olduğunun anlaşılması için sultana rapor sunan hariciyeci Atıf Efendi, Muvazene-i Politike adlı raporunda Aydınlanmacıları fısk-ı fücur cümbüşü olarak tasvir eder. Çağın olaylarına bakışımız işte bu minvaldedir.

 

1821-1825 yılları arasında Mora’da çıkan Rum isyanından mütevellit tercüme işlerinde Rumlara güvenemeyeceğini idrak eden Osmanlı, 1821 yılında Tercüme Odası ihdas ederek hariciyeci yetiştirmeye başladı. Tercüme Odası’nın Tanzimat aydınlarının Batıya açılmasındaki önemi çok fazladır.

 

Osmanlı’daki derileme 1683 tarihli Viyana bozgunu ve buna müteakip devam eden savaşların sonunda imzalanan Karlofça Antlaşması (1699) ile ayyuka çıkar. Batı bu tarihten sonra Türkleri Avrupa’dan çıkarmak üzere hareket etmeye cesaretlenir.

 

Kapitülasyonların ilerleyerek Osmanlı ekonomisini bitirme noktasına gelmesi gerilemenin bir diğer nedenidir. Ekonomideki gerilemeyle birlikte Batıdan borç almaya başlayan Osmanlı ekonomisi kısa zamanda vesayet altına girmiştir.

 

Osmanlı’nın gerileyişinin en güçlü ayaklarından biri de düzeni bozulan Yeniçerilerdir.

                                                                                      Ünite 2

 

Osmanlı Devletinde Çağdaşlaşma

 

Modernleşme çalışmalarına cesaretlenmemize sebep Büyük Petro’nun Rusya’da, Mehmet Ali Paşa’nın Mısır’da elde ettiği başarılardır.

İlk girişimler Damat İbrahim Paşa döneminde başlar. Avrupa ülkelerine elçiler gönderiyoruz bu dönemde. 1719’da Viyana’da, 1921 yılında da Paris’e elçiler gönderilir.

Lale Devri’nde başlayan bu çalışmalar Osmanlı ordusunun İran hükümdarı Nadir Şahkarşısında aldığı yenilgiyle (1730) galeyana gelen halkın Frenk tarzına nefreti iyi kullananPatrona Halil’in başını çektiği isyanla sona erer.

Dini eserlerin basılmaması şartıyla kurulmasına izin verilen matbaada 1729 yılında Vankulu Lügati basılır.

 

Halil Hamit Paşa’nın gayretleriyle 1773’te Mekteb-i Riyaziye, 1776’da Handese Odası adıyla mühendislik okulu ve 1783’te de Mühendishane-i Bahr-i Hümayun açıldı.

1827’de Mekteb-i Tıbbiye, 1831’de Mızıka-yı Hümayun Mektebi, 1834’te Mekteb-i Ulum-ı Harbiye açıldı.

 

                                                                                    Çeviriler

1660’lı yılların başında Tezkereci Köse İbrahim Efendi, Fransız astronom Noel Duret’nin 1651’de Paris’te basılmış eserini Secencel el Eflak fi Gayet el-İdrak adıyla önce Arapçaya sonra da Türkçeye çevirir.

İbrahim Müteferrika, Kâtip Çelebi’nin Cihannüma ve Andreas Cellarius’un Atlas Celestis adlı eserlerini Türkçeye çevirdi.

Şanizade Ataullah Efendi, 1812 yılında Baron von Storck’un Miyar’ül-etibba adlı eserini,Hekimbaşı Behçet Efendi, İtalyan Antonio’dan Çiçekaşısı, Kolera Risaleleri ve Ruhiyyat Risaleleri’ni çevirir.

Münif Paşa’nın Volter, Fenelon ve Fontenel’den seçilmiş felsefi parçalar içeren eseriMuheverat-ı Hikemiyye (1859) ve Yusuf Kamil Paşa’nın Fenelon’dan Telemaque çevirileri (1859) yenileşme hareketlerinin düşünsel zeminin oluşturur.

Aynı yıl (1859) Ceride-i Havadis’te Victor Hugo’nun Sefiller’i Hikâye-i Mağdurin adıyla tefrika edilir.

Ahmet Lütfi Efendi, Daniel Defoe’nun Robenson Cruzoe adlı eserini (1864), Teodor Kasap, Monte Cristo’yu (1871-1873) ve Lesage’dan Topal Şeytan’ı (1872) çevirir.

Ziya Paşa, Rousseau’nun Emil (1870) ve Moliere’in Riyanın Encamı (1881) adlı eserlerini çevirir.

Ahmet Vefik Paşa, Moliere’in Tartuffe, İnfial-i Aşk, Don Juan, Adamcıl adlı eserlerini çevirir. Yine Moliere ait olan Zor Nikâh, Zoraki Tabip, Tabip-i Aşk, Dekbazlık adlı oyunlarını uyarlar.

Recaizade Mahmut Ekrem, Chateaubriand’ın Atala (1873) ve Bernard de Saint Pierre’in Pol ve Virjini’ini çevirir.  

 

                                                                              Gazeteler                                                                              

İlk gazete II. Mahmut döneminde çıkar; Takvim-i Vekayi (1831). Başyazarı Esat Efendi idi.

İlk özel gazeteyi William Churchill Ceride-i Havadis adıyla çıkarır (1840). Gazetenin amacı Osmanlı topraklarındaki İngiliz çıkarlarını belirlemek ve bunun propagandasını yapmaktı.

Agâh Efendi’nin Tercüman’ı Ahval’i 1860’da yayına başlar. Şinasi’nin yönettiği bu gazetede ilk tiyatro eserimiz Şair Evlenmesi tefrika edilmiştir. Şinasi daha sonra bu gazeteden ayrılarak Tasvir-i Efkâr adıyla kendi gazetesini çıkarmaya başlar (1862).

Ali Suavi’nin Muhbir (1867), Namık Kemal ve Ziya Paşa’nın Londra’da kurdukları Hürriyet(1868), yine Namık Kemal’in İstanbul’da çıkardığı İbret (1871), Ahmet Mithat’ın Devir(1872), Bedir (1872) ve pek çok romanını tefrika ettiği Tercüman-ı Hakikat (1878) dönemin diğer gazeteleridir.

 

                                                               Tanzimat Fermanı                                                                            

Reşit Paşa tarafından 3 Kasım 1839’da okunmuştur.

Özünde tüm Osmanlı yurttaşlarına eşitlik vaat eden bu ferman Müslüman kesim tarafından yadırganmıştır.

Fermanda vaat edilen yenilikleri gerçekleştirecek düşünsel altyapıya sahip olmayan Osmanlı, bu iyi niyetli girişiminden zararlı çıkmıştır. Ağırlıkla gayrı Müslim kitlelerin haklarını gözeten ferman, ilerleyen yıllarda Avrupa ülkelerinin Osmanlı’nın iç işlerine müdahale etmeye başlamalarına zemin hazırlamıştır.

Tanzimat’ın asıl müspet etkileri edebiyat alanında gözlenmiştir.

 

Tanzimat dönemi aydınlarından Şinasi, akılcı bir kavrayışı, din ve Tanrı algısına kadar taşımak isteyen modernist bir öncüdür.

Reşit Paşa için yazdığı Kaside ve Münacat’ı yenilik düşüncelerinin edebiyatımızdaki ilk ve en ileri örneklerindendir.

Kuvvetler ayrımını meclis-i meşveret kavramı ile sürekli gündemde tutmaya çalışan Namık Kemal, demokrasi yanlısı tutumu ile Tanzimat döneminin en önemli aydınlarındandır.

Tasvir-i Efkâr’da 1866’da yayımlanan Lisan-ı Osmaninin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahazatı Şamildir adlı makalesi Türkçenin yazı dili olarak Arapça ve Farsçadan ayrılması gerektiğinin önemine işaret eder.

Osmanlı-Rus savaşı dolayısıyla yazdığı Murabba’da hürriyet, vatan, devlet ve millet kavramlarını işler.

Ziya Paşa’nın Şiir ve İnşa adlı makalesi, modernleşme çalışmaları açısından önemlidir.

Sadullah Paşa, şair kimliğinden ziyade pozitivizm düşüncesiyle palazlanan Batıdaki teknolojik gelişmeleri görmesi bakımından dikkate değer bir aydındır. 19. Asır adlı manzumesi bu gözlemleri içerir.

Beşir Fuad, Büchner, Jean Masse ve Claude Bernard’dan yaptığı çevirilerle realizmi hakikuyyun sözcüğüyle karşılamış ve aşkın metafizik görüşleri reddetmiştir.  

 

Özetleyelim; yeni Türk edebiyatının ortaya çıkışını 3/5 kitabın dilimize çevrilmiş olması hadisesine bağlamış bulunmaktayız.
 

                                                                                          Ünite 3

 

Tanzimat Döneminde Şiir: 1. Kuşak

 

Tanzimatla birlikte Batı tesirinde eserler verilmeye başlanması klasik edebiyat geleneğimizin bir anda terk edildiği anlamına gelmemelidir. Bazı şairler ve yazarlar klasik tarzda eserler vermeye devam etmişlerdir (Osman Şems Efendi, Kâzım Paşa, Leskofçalı Galip, Hersekli Ârif Hikmet). Bununla beraber Tanzimat döneminin birinci kuşak edebiyatçılarından Şinasi, Ziya Paşa ve Namık Kemal’in de biçim bakımından klasik tarza sadık kaldıkları eserleri mevcuttur.

Yenileşme hareketleri çerçevesinde Şinasi, konuşulan Türkçeyi yazı dili yapmak ister. Şair Evlenmesi adlı eserini bu düşünceyle kaleme almıştır.

Müntehabat-ı Eş’ar adlı eserindeki şiirlerinde de bu konuya dikkat etmiştir.

Namık Kemal ve Ziya Paşa, Şinasi kadar radikal davranamazlar ancak Ahmet Mithat Efendi tam manasıyla Şinasi’nin çizgisinde, halk dilinde eserler vermeye gayret etmiştir.

 

Gazetelerin günlük hayata dahil olmasıyla birlikte edebi eserler yüksek zümreye değil ağırlıkla halka yönelmiş ve bu, edebi eserlerde halk dilinin tercih edilmeye başlamasında etkili olmuştur.

 

Türkçe ile ilgili çalışmalara Şinasi, Türk atasözlerini derlediği eseri Durub-i Emsâl-i Osmaniye adlı eseriyle katkı yapar (1863).

 

Türk dili hakkında ilk ciddi çalışma Şemseddin Sami’nin Lisan-ı Türkî “Osmanî” başlıklı makalesidir (1881). Türkçenin sadeleşmesi gerektiğine dikkat çeken yazar, düşünceleriyleÖmer Seyfettin’i etkilemiş ve Yeni Lisan hareketine öncülük etmiştir.

Türkçenin sadeleşme yönündeki çalışmalara Ahmet Vefik Paşa da katkı yapmıştır (doğu lehçelerinden sözcük almak teklifini dışarıda tutmak kaydıyla).

 

Klasik tarzda eserler kaleme alan ve bunun yanında içerik bakımından edebiyatımıza yeni temalar getirmesi bakımından Âkif Paşa, dönemin dikkat edilmesi gereken edebiyatçılarındandır. Kaside-i Adem adlı eserinde varlığa karşı yokluk temasını yüceltmesi şiirimiz açısından daha önce benzeri olmayan bir örnektir. Eserlerinde kötümser ruh hali hakimdir.

 

Tanzimat’ın ilk yıllarında klasik tarza bağlı edebiyatçılar Encümen-i Şuara adıyla bir meclis teşkil ederler (1861).

Hersekli Ârif Hikmet’in Aksaray’daki evinde toplanan meclis, şiire hevesli gençlere yardımcı olmaya çalışır.

Leskofçalı Galip, Osman Şems, Hersekli Ârif Hikmet, Kâzım Paşa, Nevres, İbrahim Halet Bey, Üsküdarlı Hakkı Bey, Recaizade Celal, Salih Faik Bey, İrfan Paşa, Salih Naili, Ziya Paşa ve Namık Kemal bu meclise devam etmişlerdir.

Sebk-i Hindi ekolüne bağlı kalan meclis, şiirlerine başlık koymaları, ortak şiirler kaleme almaları, yeni tema arayışına girmeleri ve bazılarının dilde sadeleşemeye gitmeleri bakımından dikkate değer işler yapmıştır.

 

                                                                                                          Şinasi

Şiirde ilk değişim içerikte gözlenir; bu dönüşümün ilk örneklerini İbrahim Şinasi’nin eserlerinde görebiliriz. Maliye eğitimi almak üzere 1849-1854 yılları arasında Fransa’da bulunan Şinasi, bu dönemde aralarında Lamartine’in de bulunduğu çeşitli sanatçılarla dostluklar kurar. Şinasi’nin Fransız sanat çevreleriyle olan bu dostluğun etkileri, şiirlerinde alışagelmediğimiz yeni sözcükleri kullanmasıyla kendini gösterir. Şiirlerinde vatan, hürriyet, devlet, medeniyet gibi sözcükler kullanan Şinasi’nin şiirimize dahil ettiği kavramlardan biri de akıldır.  

Reşit Paşa için yazdığı kasideler ile de devrine yeni görüşler, düşünceler katmak/aşılamak istediğini görüyoruz.

Batı edebiyatından yaptığı çevirilerde yeni şekil denemelerinde bulunmuştur. Yazdığı kasidelerde nesib kısmını kaldırıp doğrudan medihte bulunmuştur. Klasik şiirin mazmunlarla dolu kapalı anlatımını çözüp, yaşanan hayatı anlatan canlı ve halkın iştirak edebileceği bir dile ulaşmak istiyordu.

 

                                                                                                   Namık Kemal

Klasik tarz şiir zevkiyle yetişmiş ve çok sayıda klasik tarz şiiri bulunan Namık Kemal, 1862 yılında Şinasi ile tanıştıktan sonra sanatı ve edebi kişiliği tümüyle değişir.

Leskofçalı Galip’in etkisini uzun süre üzerinden atamayan Namık Kemal, Şinasi’yle tanıştıktan sonra da içerik ve biçim bakımından eski tarza bağlı eserler yazmıştır.

Namık Kemal’in şiirlerinde hürriyet, eşitlik, meşruti yönetim, hak, adalet, hamiyet, millet ve halk kavramları sıkça karşımıza çıkar. Bu kavramlar bir şekilde vatan temasına bağlanırlar.

Namık Kemal’in şiirimize katkıları ağırlıkla içerik yönündedir.

 

                                                                                                     Ziya Paşa

Sanatı biçim bakımından klasik tarzın zevkini koruyan Ziya Paşa’nın şiirlerinde yenilikçi fikirler ve temalar, içerik olarak karşımıza çıkar.

Eski ile yeni arasında kalmış olan Ziya Paşa, aklıyla yenilikçiliğe destek olurken gönlüyle eskinin güzelliklerine sahip çıkmaktadır.

Klasik İslam felsefesiyle modern Batı bilimlerini, özellikle astronomiyi başarılı bir şekilde birleştirdiği şiiri Terci-i Bent ile edebi şöhrete kavuşmuştur. Şiirde hayata ve kâinata sorular yöneltir. Hayata pek de iyimser bir gözle bakmayan Ziya Paşa, şiirinde de sürekli olarak kötü olanın galip gelmesi ve iyinin kaybetmesi üzerinde durur.

Ziya Paşa’nın karamsar atmosferi, 1870 yılında İsviçre’deyken Bağdatlı Ruhi’nin Terkib-i Bent’ine nazire olarak kaleme aldığı Terkib-i Bent’te durulmuş görülür.

Harâbât Mukaddimesi’nde çocuk yaşta halk şiiriyle karşılaştığı bilgisini veren Ziya Paşa,Şiir ve İnşa makalesinde halk edebiyatını asıl edebiyatımız olarak kabul eder.

 

                                                                                        Sadullah Paşa (1838-1891)

Eserlerinin çoğu günümüze ulaşmamış olan pozitivist Sadullah Paşa, Batı hayranı, yenilikçi bir devlet adamıdır. Eserleri edebi içerikten ziyade fikri içeriğiyle dikkat çeker. On Dokuzuncu Asır isimli manzumesiyle döneminin aydınlarının yöneldiği Batı dünyasının temel değerlerini ortaya koymuştur. İnsan aklının gücü ve kudretinin öne çıkarıldığı şiirde, Ortaçağ karalığından aklın kılavuzluğunda kurtulan Batı medeniyetinin ilerlemesi etraflıca işlenir. Şiirde Osmanlı toplumuna da bu yolu izlemesi salık verilmektedir.


                                                        Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı I Vize Özeti

 

* Divan edebiyatını eleştirmelerine rağmen onun etkisinden kurtulamamışlardır.
* Vatan millet, hak adalet, özgürlük gibi kavramlar ilk defa bu dönemde kullanılmaya başlanmıştır.
* Batılı anlamda ilk esereler bu dönemde verilmeye başlanmıştır.
* Toplumu bilinçlendirmek için edebiyatı bir araç olarak görmüşlerdir.
* Dilin sadeleşmesi gerektiğini söylemişler ancak pek başarılı olamamışlardır bu konuda.
* Roman, modern hikâye, tiyatro, gazete, eleştiri, anı bu dönemde kullanılmaya başlanmıştır.
* Bu dönemin sanatçıları aynı zamanda devlet adamı sıfatı da taşıyorlardı.
* Klasizim (Şinasi, Ahmet Vefik Paşa) romantizm (Namık Kemal, Ahmet Mithat) den etkilenmişlerdir.

 

                                          BİRİNCİ DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATI SANATÇILARI

                                                          ŞİNASİ (1826-1871)
* Edebiyatımıza birçok yeniliğin yerleşmesini sağlamıştır.
* Asıl adı İbrahim'dir.
* İlklerin yazarıdır: İlk tiyatro, ilk şiir çevirisi, Batılı anlamda ilk fabl, ilk özel gazete, ilk makale, ilk noktalama işaretini kullanan kişidir.
* Halk için sanat görüşünü benimsemiştir.
* İlk tiyatro eserimizi: ŞAİR EVLENMESİ ni yazdı.
* İlk makaleyi yazdı: TERCÜMAN-I AHVAL MUKADDİMESİ
* İlk özel gazetesi çıkardı: TERCÜMAN- I AHVAL 
* Eserleri: Durub u Emsalı Osmaniyye (Osmanlı Atasözleri Kitabı)
Tercüme i Manzume (Çeviriler)
Müntehabat -ı Eşar(şiirleri)
Divan-ı Şinasi
Tasvir i Efkâr

                                                            NAMIK KEMAL (1840-1888)
* Vatan şairimizdir.
* Toplumcu bir sanat çizgisindedir.
* Vatan, millet, özgürlük kelimelerini edebiyatta ilk kullanan kişidir.
* Tiyatroları oldukça ses getirmiştir. Tiyatroyu bir eğlence ve halkı bilinçlendirme aracı olarak görmüştür.
* Romantizmin etkisindedir.
* Eserleri: ilk tarihi romanımız; CEZMİ
İlk edebi romanımız ;İNTİBAH
Tiyatroları : Vatan yahut Silistre, Zavallı Çocuk, Gülnihal, Kara Bela,Celalettin Harzermşah
Eleştiri eserleri: Renan Müdafenamesi, Tahrib-i Harabat (Ziya Paşa'ya karşı)
İrfan Paşa'ya Mektup, Takip
Diğer eserleri: Kanije, Silistre Muhasarası, Osmanlı Tarihi, Büyük İslam Tarihi, Evrak-ı Perişan

                                                       ZİYA PAŞA (1825-1880)
* İlk edebiyat tarihi taslağı sayılan "Harabat"eserini yazmıştır.
* Halk şiirinin ve dilinin gerçek edebiyatımız olduğunu belirten "Şiir ve İnşa"adlı makalesini yazmasına rağmen kendisi böyle davranmamıştır.
* Biçimce eski içerikçe yeni olmaya gayret göstermiştir.
* Terkib-i bent, terci i bent'leri meşhurdur.
* Bir çok dizesi halk arasında atasözü gibi kullanılmıştır.
* Eserleri: Zafername, Harabat, Eş'ar-ı Ziya, Defter-i Amal, Terkib-i Bent, Terci-i Bent

                                                     AHMET MİTHAT EFENDİ (1844-1912)
* Halk için roman geleneğini benimsemiştir.
* Halkın anlayacağı bir dilde ve onları ilgilendiren konularda eserler vermiştir.
* İlk hikâye örneklerimizden biri sayılan :"Letaif-i Rivayet"i yazmıştır.
* Romantizmden etkilenmiştir.
* En üretken yazarımız odur. "Yazı makinesi" olarak da bilinir. 36'sı roman olmak üzere 200'e yakın eseri vardır.
* Eserlerinden bazıları: Hasan Mellah, Hüseyin Fellah, Felatun Bey ve Rakım Efendi, Yer Yüzünde Bir Melek, Henüz On Yedi
Yaşında...



                                                          ŞEMSETTİN SAMİ ( 1850-1904 )
* Devrinin en büyük dil bilgini sayılmıştır.
* İlk romanımız olan: Taaşşuk-u Talat ve Fitnat adlı eseri yazmıştır.
* Kamus u Türkî adlı sözlüğü yazmış.
* Kamus u Fransevi ve Kamus-ı Alam'ı yazmıştır.

                                                     AHMET VEFİK PAŞA (1829-1892)
* Tiyatromuzun en büyük kilometre taşı sayılır.
* Bursa'da kendi adıyla tiyatro kurmuştur.
* Halkın tiyatroyu sevmesi için özellikle Moliere'den çeviriler yapmıştır.
* İnfiali Aşk, Dudu Kuşlar, Zor Nikâh, Zoraki Tabip, Kadınlar Mektebi ,Şecere-i Türk eserlerinden bazılarıdır.

 

 

 

                                                                                                         Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı Vize Denemesi

Soru 1:
Aşağıdakilerden hangisi Rönesans hareketlerinin başlamasını oluşturan nedenlerden biri değildir?

a-Deniz ve kara ticaret yollarının Türklerin eline geçmesi
b-Kilisenin aklı ve insan iradesini yok sayan dogmatik baskıları
c-Matbaanın icadıyla birlikte eserlerin Latince’ye çevirilişi
d-Kiliseye duyulan bağlılık
e-İstanbul'un fethi

2-
Batı’nın Rönesans ile edindiği düşünsel birikim ilk olarak hangi ülkede başlamıştır?
a-İngiltere
b-Fransa
c-Almanya
d-İspanya
e-Portekiz

Soru 3:
Aydınlanma Dönemi'nin önemli temsilcilerinden biri değildir?
a-Francis Bacon
b-Jean Piaget
c-Voltaire
d-Montesquieu
e-Thomas Hobbes

Soru 4:
Aşağıdakilerden hangisi Sanayi Devrimi’nin oluşumuna katkı sağlayan etkenlerden biri değildir?
a-Aklın büyük bir değer olarak öne çıkması
b-Rönesans’ın doğuşu
c-Buharlı gemilerin icadıyla hammaddelere ulaşımın kolaylaşması
d-Genç nüfusun fazla oluşu
e-Matbaa ve makinenin biçimlendirici etkisi

Soru 5:
Aşağıdakilerden hangisi 19. yüzyıl Osmanlısının içinde bulunduğu iç tehditlerden biri değildir?
a-Kurumların hantallaşmış yapısı
b-Niteliksiz devlet adamlarının yönetimde söz sahibi olması
c-Fransa, İngiltere ve diğer uluslara tanınan kapitülasyon hakları
d-Yeniçeri ordusunun işlevselliğini kaybetmiş görüntüsü
e-Yabancı dil bilmeyen memurların gelişmeleri yakından izleyememesi

Soru 6:
Aşağıdakilerden hangisi Viyana Bozgunu’nun Osmanlı’da yarattığı etkilerden biri değildir?
a-Batının Osmanlı’ya yalnızca bir savaşla üstünlük kuramayacağı gerçeğini hissettirmiştir.
b-Osmanlı Devleti’nin yükselişinin son noktasını oluşturmuştur.
c-Gelişmelerden kopan bir devletin, imparatorluk da olsa yalnızca asker sayısındaki üstünlükle savaşları kazanamayacağını kanıtlamıştır.
d-Merkez- çevre ilişkilerindeki eski ahengin, güvenin kalmadığını da göstermiştir.
e-Osmanlı komuta kademesindeki çekişmelerin yansımasını ortaya koymuştur.

Soru 7:
Aşağıdakilerden hangisi 19. yüzyıla ait bir özellik değildir?
a-Osmanlı’nın ekonomi alanında güçlenebilmek için hammadde arayışlarına girmesi
b-Ulusal ve uluslararası ekonominin oluşumuna somut değişimlerin öncülük etmesi
c-Sanayileşen ulusların, kıyasıya ekonomik pazar edinme yarışı
d-Yeni dünya düzeniyle sömürgecilik faaliyetlerinin iyice artması
e-Bireyci, ulusçu ve akılcı akımların ortaya çıkışı

Soru 8:
Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı Devleti’nin yenileşme hareketlerinden biri değildir?
a-1826 yılında Asakir-i Mansure-i Muhammediye adlı yeni bir ordunun kurulması
b-Matbaanın kurulması
c-Fransa, İngiltere ve diğer uluslara tanınana kapitilasyon hakları
d-Osmanlının yüzünü Batı’yı model almaya başlaması
e-Devlet dairelerinin işleyişinin gözden geçirilmesi

Soru 9:
Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı Devleti’nin 16 yıl boyunca savaş yürüttüğü “Kutsal ittifak” devletlerinden değildir?
a-Venedik
b-Avusturya
c-Lehistan
d-Rusya
e-Almanya

Soru 10:
Aşağıdakilerden hangisi 19. Yüzyıl’ın genel karakteristik özelliğidir?
a-Osmanlı Devleti’nin bulunduğu kötü koşullardan uzaklaşmış olması
b-Padişahın çok güçlü konumunu devam ettirmesi
c-Sanayileşen ulusların ekonomik Pazar payı edinme çabaları
d-İtalya’nın dünya üzerinde söz sahibi olması
e-Rönesans’ın başlamış olması

 

 

                                                       CEVAPLAR

1-d, 2-a, 3-b, 4-d, 5-c, 6-a, 7-a, 8-c, 9-e, 10-c

 

 

  • 1. 19.yy.da Avrupa malları Osmanlı pazarlarında ucuz ve kaliteli olarak yer alınca, yerli tüccarlar piyasadan çekilmek zorunda kalmıştır.

    Aşağıdakilerden hangisi bu duruma yol açan nedenlerden biri değildir?

    A) Avrupa'da Sanayi Devrimi'nin gerçekleştirilmiş olması

    B) Osmanlı Devleti'nin Avrupalı devletlere gümrük kolaylığı sağlaması

    C) Kapitülasyonların Osmanlı ekonomisine olumsuz etkisi

    D) Fransız İhtilali'nin yaydığı milliyetçilik akımı

    E) Osmanlı Devleti'nin sanayileşme hareketlerine girişmekte geç kalması

    2. Osmanlı Devleti'nde medreseler temel eğitim kurumları olup kadı, müderris, doktor, mühendis gibi çeşitli meslek erbabının yetiştirilmesini sağlamışlardır. Ayrıca medreselerdeki öğrencilerin tüm ihtiyaçları vakıflar tarafından karşılanmıştır.

    Buna göre;

    I. Osmanlı Devleti sosyal devlet anlayışına sahiptir.

    II. Medreselerde pozitif bilimlerde öğretilmiştir.

    III. Medreseler devletin asker ihtiyacını karşılamıştır. Yargılarından hangilerine ulaşabiliriz?

    A) Yalnız II

    B) Yalnız lll

    C) I ve II

    D) I ve III

    E) I, II, III

    3. Tanzimat Dönemi aydınları, Avrupa politikasını esas alan ve yönetimin modernleşmesini Metternich zihniyetiyle benimseyen bir gruptu. Metternich'in "İmparatorluğun dış politika gücü içteki güvenin sağlanmasına bağlıdır." sözü onların düsturuydu.

    Yalnızca bu bilgilere göre Tanzimat aydınlarıyla ilgili,

    I. Özgün bir anlayışa sahip olmadıkları

    Iı. Devletin batılılaşmasını istedikleri

    Iıı. Gelenekçi yapılara bağlı oldukları

    Yukarıdakilerden hangilerine ulaşılamaz?

    A) Yalnız l

    B) Yalnız II

    C) Yalnız lll

    D) II ve III

    E) I, II ve III

    4. 19. yy.ın sonlarında hammadde ve pazara duyulan ihtiyacın artması aşağıdakilerden hangisine neden olmamıştır?

    A) Sömürgeciliğin yaygınlaşmasına

    B) Ekonomik rekabetin artmasına

    C) Orta Doğudaki toprakların önem kazanmasına

    D) Kültürel etkileşimin artmasına

    E) Kalıcı bir barış ortamının sağlanmasına

    5. 19. yy.da Osmanlı Devleti'nde;

    I. Piyasalara yabancı malların hakim olması

    II. ihracatta hammadde, ithalatta mamul maddelerinin fazla olması

    III. Ekonominin dışa bağımlı hale gelmesi gibi gelişmelerin aşağıdakilerden hangisinin bir sonucu olduğu savunulabilir?

    A) İthalatta düşük gümrük vergisi uygulamasının

    B) Hammadde kaynaklarının çok olmasının

    C) Kapitülasyonların yaygınlaşmasının

    D) Askeri ıslahatlara ağırlık verilmesinin

    E) Yabancı devlet merkezlerinde sürekli elçiliklerin açılmasının

    6. 18. yy.ın ortalarında buhar makinesinin icadı ile başladığı kabul edilen Sanayi Devrimi, nedenleri ve sonuçları ile uzun yıllar etkisini sürdürmüştür.

    Buna göre aşağıdakilerden hangisinin Sanayi Devrimi'nin sonuçları arasında olduğu söylenemez?

    A) Üretimin azalması

    B) Emperyalizmin güçlenmesi

    C) Hizmet sektörünün gelişmesi

    D) Sanayi merkezlerine göçlerin yaşanması

    E) I. Dünya Savaşı'na ortam hazırlanması

    7. 18. yy.da Osmanlı ülkesinde matbaanın kullanılmasına izin verilmiş ve bazı eserler Türkçeye çevrilmiştir.

    Buna göre,

    I. Kültürel hayatın canlandırılmaya çalışıldığı

    II. Yenilikçi gelişmelere devletin destek verdiği

    III. İnanç özgürlüğünün sağlandığı Yargılarından hangilerine ulaşılmaz?

    A) Yalnız I B) Yalnız II

    C) Yalnız III D) I ve III

    E) II ve III

    8. Osmanlı Devleti'nde 18. yy.dan İtibaren askeri alandaki ıslahatlara ağırlık verilmesinde,

    I. Uluslararası saygınlığı devam ettirme düşüncesi

    II. Savaşlardaki yenilgilere son verilmek istenmesi

    III. Kapitülasyonların sürekli hale getirilmesi durumlarından hangilerinin etkili olduğu söylenebilir?

    A) Yalnız I B) Yalnız II

    C) Yalnız III D) I ve II

    E) I, II ve III

    9. 18. yy. yenilik hareketlerinde kurumların iyileştirilmesi ve Osmanlı Devleti'nin eski güçlü dönemine dönebilmesi amaçlanmıştır.

    Bu durumun,

    I. İdari düzenlemelerin yapılması

    II. Batı'nın üstünlüğünün kabul edilmesi

    III. Geleneksel yapının terk edilmesi gelişmelerinden hangilerine ortam hazırladığı savunulabilir?

    A) Yalnız l

    B) I ve II

    C) I ve III

    D) II ve III

    E) I, II ve III

    10. Tanzimat Döneminde Osmanlı Devleti'nde Avrupa ile ilişkiler artmış ülkede gazeteler çıkarılmış, bu gazetelerde siyasi ve kültürel konularda yazılar yazılmaya başlanmıştır.

    Aşağıdakilerden hangisinin bu durumun sonuçlarından biri olduğu savunulamaz?

    A) Halkın aydınlanması

    B) Halkın yenilik hareketlerine öncülük etmesi

    C) Halkın çevrede olup bitenlere ilgi duyması

    D) Okuma ve yazmanın önem kazanması

    E) Kültürel etkileşimin artması

    11. Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'a davet edip resmini yaptırdığı ressam aşağıdakilerden hangisidir?

    A) Gian Lorenzo Bernini

    B) Raffaello Santi

    C) Gentile Bellini

    D) Marcello Baccialli

    E) Giulio Carpioni

    12. Aşağıdakilerden hangisinde Tanzimat sanatçıları bir arada verilmiştir?

    A) Namık Kemal - Şinasi - Sadullah Paşa

    B) R. Mahmut Ekrem - A. Tahran - T. Fikret

    C) Ahmet Mithat - Namık Kemal - Mehmet Rauf

    D) Ahmet Haşim - Şinasi - Ziya Gökalp

    E) Ali Bey - A. Vefik Paşa - Cenap Şehabettin

    13. 1456'da matbaada basılan ilk kitabın yazarı aşağıdakilerden hangisidir?

    A) Martin Luther

    B) Francis Bacon

    C) Gutenberg

    D) Montesquieu

    E) Kant

    14. Avrupa'daki Rönesans hareketlerinin nedenleri arasında

    I. İstanbul’un Fethi

    II. Milliyetçilik akımlarının yayılması

    III. Deniz ve kara ticaret yollarının Türklerin eline geçmesi yargılarından hangisinin etkili olduğu savunulabilir?

    A) Yalnız l

    B) Yalnız II

    C) I ve II

    D) I ve III

    E) II ve III

    15. Aşağıdakilerden hangisi aydınlanma dönemine katkıda bulanan isimlerden değildir?

    A) Fransis Bacon

    B) Thomas Hobbes

    C) Voltaire

    D) Motesquieu

    E) Moliere

    16. Aydınlanma Döneminin en önemli temsilcilerinden Francis Bacon, Thomas Hobbes Voltaire, Montesquieu ve Kant gibi düşünürler, insanı, kendi kaderini kendilerinin yazması gerektiği fikrine davet eder.

    Verilen bilgiden hareketle aşağıdakilerden hangisi Aydınlanma Dönemi düşünürlerinin amacı değildir?

    A) "Ön yargılar", "dogmalar" ve "batıl inançlar" yerine insanları aklın aydınlığında düşünmeye davet etmek.

    B) İnsanları deneyle gerçekleri kavramaya davet etmek.

    C) İnsanları ütopik bir dünya düzeni kurmaya davet etmek.

    D) İnsanları bilinenlerden şüphe etmeye davet etmek.

    E) İnsanları bir bakıma dünyalık kaderini yazmaya davet etmek.

    17. Rasyonel bir dünya kurma iddiasındaki Aydınlanma Dönemi düşünürlerine göre insan tipi aşağıdakilerden hangisidir?

    A) Dünya, Orta Çağ kilisesinin belirttiği gibi "Dünya bir ıstırap durağıdır. İnsan da bu durağın yokuşudur".

    B) Dünyadaki insan, doğuştan günaha batmış bir objedir.

    C) Dünyadaki insan, kendi yazgısını değiştiremez.

    D) Dünyadaki insan, otoriteye boyun eğendir.

    E) Dünyadaki insan, azmi, iradesi ve yaptıklarıyla yazgısını yönlendiren bir varlıktır.

    18. Aşağıdakilerden hangisi 19. yüzyıla ait bir özellik değildir?

    A) Bir paylaşım çağı olan bu yüzyılda Osmanlının da diğer Avrupa ülkelerindeki gibi ekonomik anlamda gelişerek büyümesi.

    B) Somut değişimlerin ulusal ve uluslararası ekonomiyi etkilemesi.

    C) Sanayileşen ulusların, kıyasıya ekonomik pazar edinme yarışı.

    D) Yenidünya düzeniyle sömürgecilik faaliyetlerinin iyice artması ve bu yüzyılın bir paylaşım çağının adı olması.

    E) Sistematik bir biçimde gelişerek yayılan bireyci, ulusçu ve akılcı akımların ortaya çıkışı.

    19. Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı'nın, gelişen ve değişen dünyaya uyum sağlayamamasının nedenlerinden biri değildir?

    A) Viyana Bozgunu ile savaşların sadece asker sayısındaki üstünlükle kazanılmayacağı gerçeği

    B) Rical ve ulemanın tüm yozlaşmışlıklara rağmen ülkeyi kalkındırmak için direnmeleri

    C) Yerli sanayinin seri üretim yapan Avrupalı ülkelere teslim edilir hale gelmesi

    D) Disiplinini kaybetmiş, donanımdan uzak yeniçeri ordusunun yenilgilerle tanışması

    E) Özellikle Karlofça Antlaşması ile İlk defa toprak kaybına uğraması ve resmi olarak küçülerek parçalanma ile yüzleşilmesi

    20. Aşağıdakilerden hangisi 19.yüzyıla gelinceye kadar Avrupa'daki değişim ve yenileşme hareketlerine örnek değildir?

    A) 1440'lı yıllardan itibaren Roma ve Floransa Akademilerinde toplanan aydınlar, sanatkârlar ve düşünürler, daha rasyonel bir dünya algısı yaratmak için antik çağ bilginlerinin eserlerini Latinceye çevirmesi.

    B) J. Gutenberg'in 1456'da ilk matbaayı kurması ve ilk kitabın basılması.

    C) 1519'da Martin Luther'in İncil'i Al-mancaya çevirerek Roma Kilisesine savaş açması.

    D) 17. yüzyılda İngiltere’de başlayıp 18. yüzyılda Fransa ve Almanya'da gelişen Aydınlanma Döneminin doğması.

    E) Avrupa'daki Rönesans hareketlerinin Osmanlı'daki yenileşme hareketleri gibi kendiliğinden ortaya çıkması.

    21. Vatan şairi ve toplum hareketlendiricisi olarak da bilinen sanatçı, Tanzimat Dönemi Türk edebiyatının önde gelen isimlerindendir. 1863'te Tercüme Odası'na giren yazar, orada Şinasi ile tanışır. Şinasi'nin etkisiyle Batı edebiyatına yönelir. Şinasi Paris'e gidince Tasvir-i Efkâr gazetesinin yönetimini üstlenir.

    Yukarıda tanıtılan Tanzimat Dönemi sanatçısı aşağıdakilerden hangisidir?

    A) Abdülhak Hamit Tarhan

    B) Ziya Paşa

    C) Namık Kemal

    D) Ahmet Mithat Efendi

    E) Ali Bey

    22. I. İhtişamlı günlerin vermiş olduğu aşırı güven duygusu.

    II. Ezberci eğitim sistemi

    III. Tercüme Odası'nın kurulması

    IV. Sarayın çıkarcı ve öngörüsüz yöneticileri dışlaması

    Yukarıdaki terden hangisi Avrupa ülkeleri yeniliklerle gelişip değişirken, Osmanlı'nın bu yeniliklere kapalı kalmasının nedenlerindendir?

    A) Yalnız I B) Yalnız IV

    C) I ve II D) I ve III

    E) II ve III

    23. Tanzimat aydınlarının Batı'ya açılmasında ve yetişmesinde etkili olan kurum 1821'de kurulur. Bu kurumda döneminde "teba-yı sadıka" olarak da anılan Ermenilerle birlikte Türk hariciye memurları da yetişir.

    Yukarıda bahsedilen kurum aşağıdakilerden hangisidir?

    A) Asakir-i Mansure-i Muhammediye

    B) Tercüme Odası

    C) Mühendishane-i Bahr-ı Hümayun

    D) Mekteb-i Riyaziye

    E) Hendese Odası

    24. I. Ukrayna, Podolya ve Lehistan'a bırakılacaktır.

    II. Mora yarımadası ve Dalmaçya sahilleri Venedik’e verilecekti.

    III. Rusya İstanbul’da sürekli bir elçi bulundurabilecekti.

    Bu maddelerden hangisi 1699 Karlofça Antlaşması'nda ver almaz?

    A) Yalnız l

    B) Yalnız II

    C) I ve II

    D) I ve III

    E) II ve III

    25. Karlofça Antlaşması Osmanlı Devleti için önemli bir antlaşmadır. Bu durumun nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

    A) Osmanlı İlk defa toprak kaybetmiştir.

    B) Antlaşmada Osmanlı’nın aleyhine maddeler bulunmaktaydı.

    C) İlk kez dış borç alınmıştır.

    D) Yürürlüğe girmeyen ilk antlaşmadır.

    E) Kutsal yerler tüm ülkelerin ziyaretine açılmıştır.

    26. Klasik edebiyat alışkanlığına hak, hukuk, adalet, hürriyet vb

    . siyasal ve sosyal düşünce kavramlarını getirerek yeni bir öz yaratmak istemiştir. Modernleşme konusunda özellikle "Şiir ve inşa" makalesiyle katkı sağlayarak halk dili ve şiirini savunmuştur.

    Yukarıda tanıtılan Tanzimat Dönemi sanatçısı aşağıdakilerden hangisidir?

    A) Namık Kemal

    B) Abdülhak Hamit Tarhan

    C) Ziya Paşa

    D) Ahmet Mithat Efendi

    E) Sadullah Paşa

    27. Aşağıdakilerden hangisi Tanzimat Dönemi sanatçılarından biri değildir?

    A) Ziya Gökalp

    B) Şinasi

    C) Namık Kemal

    D) Ziya Paşa

    E) Ahmet Mithat Efendi

    28. Düşünsel ve edebî anlamdaki Tanzimat, bir arayışlar, sorgulayışlar ve hep yeniden oluşlar dönemini içine alan bir süreçtir ki, Şinasi'nin yenilik yolundaki ilk denemelerini yaptığı tarihte başlar.

    Şinasi'nin yenilik yolundaki ilk denemeleri hangi tarihte başlamıştır?

    A) 1859

    B) 1860

    C) 1861

    D) 1862

    E) 1863

    29. Tanzimat Döneminde devlet düzeninin işleyişiyle ilgili bozuklukları gören ve

    "Görüp ahkâmı asrı münharif sıdk u selametten \ çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükümetten" diyerek görevinden çekilip millete dönen şair aşağıdakilerden hangisidir?

    A) Ömer Seyfettin

    B) Namık Kemal

    C) Şinasi

    D) Yahya Kemal

    E) Ziya Gökalp

    30. Aşağıda verilen yazar-eser eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?

    A) Ziya Paşa - Zafername

    B) Namık Kemal - Şiir ve inşa

    C) Ahmet Mithat - Hasan Mellah

    D) Şinasi - Müntahabat-i Eş'ar

    E) Recaizade Ekrem - Araba Sevdası

     

  •                                        CEVAPLAR

    1d 2c 3c 4e 5c 6a 7c 8d 9e 10b  11c12 a 13c 14d 15e 16c

  • 17e 18a 19b 20e 21c 22c 23b 24c 25a 26c 27a 28b 29b 30b

 

 




 

   هازيرلايان :   سينان     كولباهار

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  • Facebook B&W
  • Twitter B&W
  • Google+ B&W
bottom of page